Çatışmaların odağındaki ülke Lübnan: Lübnan nerede, nüfusu kaç? Lübnan'ın haritadaki konumu ne?

Lübnan, İsrail tarafından başlatılan saldırılarla, son aylarda şiddetlenen çatışmalar ve artan siyasi belirsizlikler nedeniyle zor günler geçiriyor. Yaşanan bu durum ülkedeki iç karışıklıkları ve bölgesel istikrarsızlığı daha da derinleştiriyor. Tarihi boyunca savaşlardan oldukça çeken bir ülke olan Lübnan'ın tarihi oldukça merak ediliyor. Lübnan hakkında bilgi edinmek isteyenler, Lübnan'ın nerede ve nereye bağlı olduğu ve nüfusunun kaç olduğunu araştırıyor.İsrail'in topyekûn saldırı başlatma tehdidiyle karşı karşıya olan Lübnan, tarihi boyunca savaşlardan çok çekmiş bir ülke. 2018'den beri de derin bir ekonomik krizle boğuşuyor. Dünya Bankası verilerine göre Lübnan, modern tarihin en büyük ekonomik buhranlarından birini yaşadı.Doğu Akdeniz'e kıyısı olan Lübnan, yüzölçümü bakımından dünyanın en küçük ülkelerinden biri. Buna karşın Ortadoğu'nun önemli bir ticaret ve kültür merkezi.Kuzey ve doğuda Suriye, güneyde İsrail batıda Akdeniz ile çevrili olan ülkenin ayrıca Kıbrıs ile deniz sınırı bulunmaktadır.Nüfusu 5 milyonu aşıyor ve Akdeniz'in nüfus yoğunluğu en fazla olan ülkelerinden biri. Dünyanın en eski yerleşimlerinden biri olan Lübnan, yüksek okur yazarlık oranıyla da dikkat çekiyor.Lübnan, Suriye ve İsrail ile olan sınırları ve karmaşık toplumsal yapısı nedeniyle Ortadoğu'daki çatışmaların merkezinde yer aldı.Yüzyıllardır bölgedeki azınlıklara ev sahipliği yapan ülkede Şii, Sünni, Hristiyan ve Dürziler ana nüfus gruplarını oluşturuyor.Bu nüfus yapısına uygun olarak, 1943'te varılan anlaşma uyarınca sağlanan siyasi güç dengesi dikkat çekiyor.Buna göre Lübnan'da başbakan Sünnilerden, cumhurbaşkanı Maruni Hristiyanlardan, meclis başkanıysa Şiilerden seçiliyor. Bu anlaşma, zaman zaman siyasetin kilitlenmesine de yol açıyor.Zengin bir tarihî kültüre sahip Lübnan, 1516-1918 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçasıydı. 1920'de Suriye ile birlikte Fransız mandası oldu.1944'te Fransa, yönetimi Lübnan hükümetine devretti. 1967'de Arap-İsrail savaşında aktif rol oynamadı. Ancak sonrasında Filistinli grupların İsrail'e saldırılar için Lübnan'ı üs olarak kullanmasından etkilendi.1975'te Filistinli grupların varlığından duyulan rahatsızlığın da etkisiyle ülke iç savaşa sürüklendi. 1975-1990 yılları arasındaki iç savaşta 150 bin ila 230 bin kişi hayatını kaybetti. 1 milyondan fazla kişi ülkesini terk etmek zorunda kaldı. 1976'da barışı sağlama gerekçesiyle Suriye askerleri Lübnan'a girdi.1978'de ise Filistinli grupların saldırılarını önlemek için bu kez İsrail, Lübnan'ın güneyini işgal etti. Bir süre sonra İsrail askerleri Lübnan'ın güneyinden büyük ölçüde çekildi.1982'de ise İsrail'in İngiltere büyükelçisine suikast girişiminin ardından İsrail bir kez daha Lübnan'ı topyekûn işgal etti. İsrail, Filistin Kurtuluş Örgütü'nü Lübnan'dan çıkarmak ve kendisine yakın bir hükümet kurabilmek için başkent Beyrut'u işgal etmeden önce 10 hafta boyunca kuşattı. İsrail saldırılarında 20 bin Lübnanlı ve Filistinli öldü.1989'da Lübnan iç savaşını sona erdiren Taif Anlaşması'na imza atıldı. 1991'de Lübnan parlamentosu, Hizbullah hariç tüm silahlı grupların dağıtılması kararı aldı.1992'de, 20 yıl aradan sonra düzenlenen ilk başbakanlık seçimini zengin bir işadamı olan Refik Hariri kazandı.2000'de Hizbullah'ın saldırılarının etkisiyle İsrail, Lübnan'dan çekilmek zorunda kaldı.2005'te eski başbakan Refik Hariri, aracına düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybetti. Hariri suikastı, ülkede Suriye karşıtı gösterilerin başlamasına yol açtı. Suriye askerlerini Lübnan'dan çekmek zorunda kaldı.2006'da ise Hizbullah'ın iki askerini kaçırmasına misilleme olarak İsrail, Lübnan'a topyekûn savaş başlattı. Bir aydan fazla süren savaşta ağır kayıplar verildi ve Lübnan'da büyük hasar oluştu.2008'de Lübnan, iki ülkenin bağımsızlığını kazanmasından bu yana ilk kez Suriye ile diplomatik ilişki kurdu.2012'de Suriye'deki iç savaş Lübnan'a da sıçradı. Başkent Beyrut ve Trablusşam'da Sünniler ve Aleviler arasında çatışmalar yaşandı.Ülke tarihinde iz bırakan olaylardan biri de Beyrut'taki liman patlaması oldu. Beyrut limanında 4 Ağustos 2020'de patlayıcı maddelerin bulunduğu depoda önce yangın çıktı, ardından patlama meydana geldi. Patlamada kentin limana yakın bölgelerinde büyük hasar oluştu, 220'den fazla kişi yaşamını yitirdi. Patlamada tahıl siloları da hasar gördü.2020'de Lübnan para biriminin değer kaybetmesi, Covid-19 karantinaları ve liman patlamasına yönelik tepkiler nedeniyle hükümet görevini bırakmak zorunda kaldı.2018'den itibaren Lübnan ekonomisi derin bir krize sürüklendi.Dünya Bankası verilerine göre Lübnan, modern tarihin en büyük ekonomik buhranlarından birini yaşadı.Para birimi yüzde 90'dan fazla değer kaybetti. Ülke nüfusunun yarıdan fazlası yoksulluğa sürüklendi.Ülkenin gayri safi yurt içi hasılasında yüzde 40'lık bir düşüş yaşandı. İşsizlik fırladı, ithalat durma noktasına geldi. Piyasada birçok ürün bulunamaz hale geldi.Hastaların tedavisinde kullanılan kritik öneme sahip ilaçların bile tedarikinde sorunlar yaşandı.Benzin istasy

Çatışmaların odağındaki ülke Lübnan: Lübnan nerede, nüfusu kaç? Lübnan'ın haritadaki konumu ne?
Çatışmaların odağındaki ülke Lübnan: Lübnan nerede, nüfusu kaç? Lübnan'ın haritadaki konumu ne?

Lübnan, İsrail tarafından başlatılan saldırılarla, son aylarda şiddetlenen çatışmalar ve artan siyasi belirsizlikler nedeniyle zor günler geçiriyor. Yaşanan bu durum ülkedeki iç karışıklıkları ve bölgesel istikrarsızlığı daha da derinleştiriyor. Tarihi boyunca savaşlardan oldukça çeken bir ülke olan Lübnan'ın tarihi oldukça merak ediliyor. Lübnan hakkında bilgi edinmek isteyenler, Lübnan'ın nerede ve nereye bağlı olduğu ve nüfusunun kaç olduğunu araştırıyor.

İsrail'in topyekûn saldırı başlatma tehdidiyle karşı karşıya olan Lübnan, tarihi boyunca savaşlardan çok çekmiş bir ülke. 2018'den beri de derin bir ekonomik krizle boğuşuyor. Dünya Bankası verilerine göre Lübnan, modern tarihin en büyük ekonomik buhranlarından birini yaşadı.
Doğu Akdeniz'e kıyısı olan Lübnan, yüzölçümü bakımından dünyanın en küçük ülkelerinden biri. Buna karşın Ortadoğu'nun önemli bir ticaret ve kültür merkezi.Kuzey ve doğuda Suriye, güneyde İsrail batıda Akdeniz ile çevrili olan ülkenin ayrıca Kıbrıs ile deniz sınırı bulunmaktadır.
Nüfusu 5 milyonu aşıyor ve Akdeniz'in nüfus yoğunluğu en fazla olan ülkelerinden biri. Dünyanın en eski yerleşimlerinden biri olan Lübnan, yüksek okur yazarlık oranıyla da dikkat çekiyor.Lübnan, Suriye ve İsrail ile olan sınırları ve karmaşık toplumsal yapısı nedeniyle Ortadoğu'daki çatışmaların merkezinde yer aldı.Yüzyıllardır bölgedeki azınlıklara ev sahipliği yapan ülkede Şii, Sünni, Hristiyan ve Dürziler ana nüfus gruplarını oluşturuyor.Bu nüfus yapısına uygun olarak, 1943'te varılan anlaşma uyarınca sağlanan siyasi güç dengesi dikkat çekiyor.Buna göre Lübnan'da başbakan Sünnilerden, cumhurbaşkanı Maruni Hristiyanlardan, meclis başkanıysa Şiilerden seçiliyor. Bu anlaşma, zaman zaman siyasetin kilitlenmesine de yol açıyor.
Zengin bir tarihî kültüre sahip Lübnan, 1516-1918 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçasıydı. 1920'de Suriye ile birlikte Fransız mandası oldu.1944'te Fransa, yönetimi Lübnan hükümetine devretti. 1967'de Arap-İsrail savaşında aktif rol oynamadı. Ancak sonrasında Filistinli grupların İsrail'e saldırılar için Lübnan'ı üs olarak kullanmasından etkilendi.1975'te Filistinli grupların varlığından duyulan rahatsızlığın da etkisiyle ülke iç savaşa sürüklendi. 1975-1990 yılları arasındaki iç savaşta 150 bin ila 230 bin kişi hayatını kaybetti. 1 milyondan fazla kişi ülkesini terk etmek zorunda kaldı. 1976'da barışı sağlama gerekçesiyle Suriye askerleri Lübnan'a girdi.1978'de ise Filistinli grupların saldırılarını önlemek için bu kez İsrail, Lübnan'ın güneyini işgal etti. Bir süre sonra İsrail askerleri Lübnan'ın güneyinden büyük ölçüde çekildi.1982'de ise İsrail'in İngiltere büyükelçisine suikast girişiminin ardından İsrail bir kez daha Lübnan'ı topyekûn işgal etti. İsrail, Filistin Kurtuluş Örgütü'nü Lübnan'dan çıkarmak ve kendisine yakın bir hükümet kurabilmek için başkent Beyrut'u işgal etmeden önce 10 hafta boyunca kuşattı. İsrail saldırılarında 20 bin Lübnanlı ve Filistinli öldü.
1989'da Lübnan iç savaşını sona erdiren Taif Anlaşması'na imza atıldı. 1991'de Lübnan parlamentosu, Hizbullah hariç tüm silahlı grupların dağıtılması kararı aldı.1992'de, 20 yıl aradan sonra düzenlenen ilk başbakanlık seçimini zengin bir işadamı olan Refik Hariri kazandı.2000'de Hizbullah'ın saldırılarının etkisiyle İsrail, Lübnan'dan çekilmek zorunda kaldı.2005'te eski başbakan Refik Hariri, aracına düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybetti. Hariri suikastı, ülkede Suriye karşıtı gösterilerin başlamasına yol açtı. Suriye askerlerini Lübnan'dan çekmek zorunda kaldı.2006'da ise Hizbullah'ın iki askerini kaçırmasına misilleme olarak İsrail, Lübnan'a topyekûn savaş başlattı. Bir aydan fazla süren savaşta ağır kayıplar verildi ve Lübnan'da büyük hasar oluştu.2008'de Lübnan, iki ülkenin bağımsızlığını kazanmasından bu yana ilk kez Suriye ile diplomatik ilişki kurdu.2012'de Suriye'deki iç savaş Lübnan'a da sıçradı. Başkent Beyrut ve Trablusşam'da Sünniler ve Aleviler arasında çatışmalar yaşandı.Ülke tarihinde iz bırakan olaylardan biri de Beyrut'taki liman patlaması oldu. Beyrut limanında 4 Ağustos 2020'de patlayıcı maddelerin bulunduğu depoda önce yangın çıktı, ardından patlama meydana geldi. Patlamada kentin limana yakın bölgelerinde büyük hasar oluştu, 220'den fazla kişi yaşamını yitirdi. Patlamada tahıl siloları da hasar gördü.2020'de Lübnan para biriminin değer kaybetmesi, Covid-19 karantinaları ve liman patlamasına yönelik tepkiler nedeniyle hükümet görevini bırakmak zorunda kaldı.
2018'den itibaren Lübnan ekonomisi derin bir krize sürüklendi.Dünya Bankası verilerine göre Lübnan, modern tarihin en büyük ekonomik buhranlarından birini yaşadı.Para birimi yüzde 90'dan fazla değer kaybetti. Ülke nüfusunun yarıdan fazlası yoksulluğa sürüklendi.Ülkenin gayri safi yurt içi hasılasında yüzde 40'lık bir düşüş yaşandı. İşsizlik fırladı, ithalat durma noktasına geldi. Piyasada birçok ürün bulunamaz hale geldi.Hastaların tedavisinde kullanılan kritik öneme sahip ilaçların bile tedarikinde sorunlar yaşandı.Benzin istasyonlarının önünde uzun kuyruklar oluştu. Derin ekonomik kriz, on yıllardır önlenemeyen kötü yönetim ve yolsuzluğa bağlandı.